Şehzade Mustafa
Şehzade Mustafa, 1515 yılında Manisa'da doğmuş Kanuni Sultan Süleyman ve Eşi Mahidevran Sultan'ın oğludur. Doğduğu sırada babası Manisa şehzadesi olarak görev yapmaktadır. Yavuz Sultan Selim'in hayatını kaybettiği 1520 yılında tahta çıkacak babasıyla birlikte İstanbul'a gitmiştir. Kanuni Sultan Süleyman'ın yaşamına Hürrem Sultan'ın girmesiyle birlikte, Mahidevran Sultan ve dört şehzadeye sahip olan Hürrem Sultan arasında şehzadelerin tahta çıkması için büyük bir mücadele yaşanmıştır. Şehzade Mustafa 1533 ve 1541 yılları arasında Saruhan Sancakbeyi olarak görev yapmıştır. O dönemlerde Saruhan yani Manisa padişah adayının görev yeri olarak kabul edilirdi. Bu yüzden Şehzade Mustafa veliaht şehzade olarak görülmektedir. 16 Mayıs 1541 yılında Amasya Sancakbeyliğine atanan şehzadenin yerine Saruhan Sancakbeyliğine Şehzade Mehmet getirilmiştir. Buna halkın ve askerlerin gösterdiği tepki üzerine, Kanuni doğunun güvenliği için Şehzade Mustafa'nın bu göreve atandığını ve veliahtlığının devam ettiğini açıklamıştır. 1543 yılında Şehzade Mehmet'in ani ölümü sonucu Saruhan Sancakbeyliğine Şehzade Selim atanmış, Şehzade Mustafa ise 1549'da Konya Sancakbeyliğine getirilmiştir.

Şehzade Mustafa'nın kişiliği
Şehzade Muhlisi mahlasıyla şiirler yazan bir şair ve hattattır. Korfu ve Irakeyn seferinde, Boğdan seferinde Anadolu muhafızı olarak görev yapmış, 9. görevde İstanbul muhafızı olmuştur. Manisa'da olduğu sürece saray, türbe, cami ve çeşmeler yaptırmıştır. Tavırları ve görüntüsüyle dedesi Yavuz Sultan Selim'e olan benzerliğiyle dikkat çekmiştir. Amasya'da olduğu sürece ilim meclislerinde yer almış, o dönemin önemli müderrislerinden dersler alarak kendini geliştirmiştir. Ders aldığı alimler arasında Şems Efendi, Hayrettin Hızır Efendi, Celalzade Salih Çelebi, şair Muhyiddin Mehmet Hüseyni Efendi gibi önemli isimler bulunmaktadır. Şehzadeye hocalık yapmış olan Mustafa Sururi Efendi şehzadenin katledilmesinden sonra Kanuni ile ilgisini kesmiş ve verilen görevleri istememiştir.
Şehzade Mustafa'nın ölümü ve yaşananlar
Osmanlılarda yaşanan taht yarışında Şehzade Mustafa'nın saf dışı kalması için, Damat Rüstem Paşa tarafından asılsız mektuplar hazırlandığı düşünülmektedir. Bu mektuplarda babasının hayatta olduğu dönemde Şehzade Mustafa'nın babasının tahtına göz diktiğinin, yapılan isyan hareketlerine kendisinin destek verdiği hakkında bilgiler bulunmaktadır. Kanuni bunlara önce inanmamış olsa da, yine de güven duyduğu din alimlerinden bu konuda tavsiyeler almıştır. 1553 yılında İran seferine çıkan Rüstem Paşa, Aksaray'a gelince Kanuni'ye yeniçerilerin Şehzade Mustafa'ya yakınlığını, onun hükümdar olmasını istediklerini, padişahın ihtiyarlıktan dolayı Dimetoka'da kalmasını istediğini sipahiler ağasıyla bildirmiştir. Bu süreçte kendisi Aksaray'da beklemiştir. Kanuni bunu duyunca Rüstem Paşa'yı geri çağırmıştır. Aynı yılın sonuna doğru İran seferine kendi çıkmıştır. Şehzade Beyazıt'ı Kütahya Sancakbeyliğinden Edirne'ye Rumeli muhafazası için göndermiştir. Şehzade Selim orduyu Bolvadin'de karşılamış ve Kanuni tarafından sefere kendisinin de katılması emredilmiştir. Konya Ereğli yakınında bulunan Akhöyük köyünde Şehzade Mustafa orduyu karşılamıştır.
Şehzade padişahın makamına gelerek, babasının elini öpmek için otağ-ı hümayuna girince, yedi dilsiz cellatla karşılaşmıştır. Bunların elinden kurtulan Şehzade, Zal Mahmud ağa tarafından boğulmuştur. Söylentilere göre padişahın çadırda buna tanıklık ettiği ve Şehzadeyle konuştuğu öne sürülmektedir. Bu olaydan sonra Şehzade Mustafa'nın cenazesi Bursa'ya götürülmüş, tüm mal varlığına el konulmuştur. Şehzade Mustafa öldüğünde henüz 38 yaşındaydı. Bu olay askerler ve halk arasında büyük tepkilere neden olmuştur. Askerlerin yaptığı baskılardan dolayı Rüstem Paşa sadrazamlık görevinden alınmış ve İstanbul'a gönderilmiştir. Şehzadenin ölümüyle Konya'da bulunan annesi Mahidevran Sultan, eşi ve çocukları Bursa'ya gönderilmiştir. Askerlerin Şehzademiz öldüyse yerine oğlu var deyimleri yüzünden, 7 yaşında olan Şehzade Mehmet babasından sonra boğularak katledilmiş ve Şehzade Mustafa'nın yanına defnedilmiştir. Şehzadenin türbesi kardeşi 2. Selim tarafından 1556 yılında yaptırılmıştır. Şehzade Mustafa hakkında şairler tarafından mersiyeler yazılmıştır. Bunların içinde en bilinen Taşlıcalı Yahya Bey'in yazdığıdır. Sultan olmadan hakkında mersiye yazılan tek şehzade Mustafa'dır.